Organik bileşiklerle dolup taşan atmosferi ve yüzeyinde kararlı haldeki sıvılarıyla Titan, çoğu insana göre yaşam bulmanın en muhtemel olduğu yerlerden biri. Güneş ışığının metanı yok ettiğini biliyoruz, demek ki bir şey Titan’ın atmosferinin içeriğini yeniliyor olmalı. Bu bir uzaylı yaşam biçimi olabilir mi acaba?
Satürn yörüngesinde dönen 62 uydudan hiçbiri, evrene bakışımızı Titan gibi değiştirme potansiyeline sahip değil. Bazılarının Güneş Sistemi‘nin en gizemli nesnesi dediği Titan, Satürn‘ün en büyük, tüm Güneş Sistemi‘ninse ikinci en büyük uydusu. Ondan büyük sadece Jüpiter‘in uydusu Ganymede var.
Titan’ın yüzeyi Dünya ile birçok benzerlik taşıyor. Üzerinde göller, denizler, sahiller ve platolar yer alıyor. Titan’ın yüzeyinde sıvı olduğunun doğrulanması çok büyük bir keşifti. Ne var ki yüzeydeki bu sıvı su değil de bu uyduda bulunan nice hidrokarbondan biri olan metan. Yine de metan bazlı olan ve metanın sıvı ile gaz halleri arasında gidip geldiği hidrolojik döngünün varlığına inanılıyor. Dünya‘dakine benzer bu iklim sistemi, Titan’ın gezegenimize en çok benzeyen gezegensel cisim olduğunun kanıtı.
Titan’a ilişkin bilgimizin büyük kısmını Cassini-Huygens görevine borçluyuz. 1997’de fırlatılan Cassini uzay aracının görevi Satürn‘ün, halkalarının ve uydularının araştırılmasıydı. Üzerinde Huygens sondasını taşıyan Cassini, fırlatılışından yedi yıl sonra Satürn‘e vardı ve Güneş Sistemi‘nin bu uzak bölgesini gözlemlemeye başladı. 14 Ocak 2005’te Huygens sondası paraşütle Titan’ın kalın ve turuncu renkli, puslu atmosferine girerek dış Güneş Sistemi‘ne inen ilk cisim oldu.
Birçok uzman yaşamın anahtarının sıvılar olduğu görüşünde çünkü yaşam için gereken kimyasal süreçlerin sıvı ortam gerektirdiğini biliyoruz. Dünya‘da bu sıvının su olduğunu da biliyoruz ama Titan’daki pekala metan olabilir. NASA, bu alışılmadık gezegenimsi cismin gizemlerini aydınlatmak üzere gelecekte görevler yapmayı planlıyor. Önümüzdeki yıllarda en son araştırma teknolojilerini kullanarak Titan’ın dev denizleriyle donuk yer şekillerini incelemeyi ve Titan’da yaşamın ilk izlerini bulmayı umuyorlar.
Titan’ın Anatomisi
Çekirdek: Titan’ın çekirdeğinin silikatlı kayalardan oluştuğu ve 2.000 km çaplı olduğu düşünülüyor.
Organik Bakımdan Zengin Yüzey: Titan’ın hem atmosferi hem de yüzeyi organik maddeler ve kompleks hidrokarbonlar bakımından zengin. Metan yağmuru yüzeyde buzlu bir kabuk oluşturabilir.
Yüksek Basınçlı Buz Kabuğu: Bu buz katmanının Dünya‘dakinden farklı olarak büyük basınç altında olduğu, bu yüzden de yapısında tetragonal kristallerin oluştuğu düşünülüyor.
Yeraltı Okyanusu: Bilim insanları Titan’ın iki buz katmanı arasında, Satürn yörüngesinde dönerken genleşip büzülmesine olanak veren bir sıvı okyanus olduğuna inanıyor.
Dış Kabuk: Bu ayrı dış kabuğun kafes yapılı bir buz olan klatrattan (kafes bileşiği) oluştuğu düşünülüyor.
Kaynak: How It Works