Athena (Sıcak Gazlar Ve Kara Delikler)

0

⇔Evrendeki madde dağılımı nasıl değişti?

⇔Galaksiler nasıl şekillendi?

İlk sorunun yanıtına ulaşabilmek için evrenin en sıcak ve faal bölgelerine uzanıp, önce madde ve enerjinin kümelendiği galaksiler ile onların arasındaki boşlukta yer alan sıcak gazların fiziksel özelliklerini belirlemek, sonra da bunların kozmik zaman ölçeğindeki evrimlerini araştırmak gerek.

İkinci sorunun yanıtıysa süper kütleli kara deliklerde gizli. Evrenin bebeklik evresini temsil eden bu yaşlı dev kara deliklerin incelenip böylesi boyutlara nasıl erişebildiklerinin belirlenmesi, evrenin gelişimi üzerindeki etkilerine dair bazı ipuçları elde edilmesini sağlayabilir.

Zamanı başa sarıp 13 milyar yıl öncesine dönecek olsak evrendeki maddenin neredeyse homojen bir dağılım yönünde eğilim sergilediğini görürdük. Günümüzdeyse durum bir hayli farklı. Madde ve enerjinin bir araya toplandığı galaksi ve yıldız kümeleri arasında “kozmik ağ” denilen büyük boşluklar mevcut. Bu boş bölgeler evrenin toplam hacminin yarısına karşılık geliyor.

Peki bu nasıl oldu? Evreni, maddenin bir araya toplanıp kümelenmesiyle şekillenerek dolduran bu galaksi ve yıldız kümeleri neden ortaya çıktı?

Uzayı genelde dingin, karanlık ve sessiz bir yapı olarak canlandırırız gözümüzde. Oysa X-ışını astronomisiyle bakıldığında bambaşka bir şeyle; onun gerçek yüzüyle karşılaşıyoruz. Evren sandığımız kadar dingin değil. Aksine son derece hareketli ve sıcak. Öyle sıcak ki yıldızlar bile yanında serin kalıyor. Bu aşırı sıcak ortamdaki gazlar, sadece X-ışını gözlemiyle görülebilen son derece parlak bir ışık yayıyor.

Evrenin görülebilir madde içeriğinin büyük bir kısmı milyonlarca derece sıcaklıktaki gaz bulutları içine hapsolmuş durumda. Benzer şekilde kara deliklerin aşırı sıcak ve faal olan olay ufku bölgeleri de bu kaos ortamının önemli parçalarından biri. Bu tür oluşumlara yakından bakmak istiyorsak elektromanyetik tayfın yüksek frekans ve enerjiye sahip dalgalarına odaklanmak, yani X-ışınlarıyla ölçüm yapabilen uzay teleskoplarını kullanmak zorundayız. İşte Avrupa Uzay Ajansı’nın tam da bu amaçla geliştirdiği Athena teleskobu (Advanced Telescope for High-Energy Astrophysics) tüm bu soruların yanıtlarına ulaşmamızı sağlayabilir.

Son derece hafif ve gözenekli silikon optik ayna teknolojisinin kullanıldığı teleskobun 2028 yılında fırlatılması amaçlanıyor. Athena öncelikle dev boyutlu gaz oluşumlarını haritalayıp, bu yapıların derinlemesine araştırılabilmesi için gereken verileri toplayacak ve süper kütleli kara delikleri izleyecek.

Kaynak: Popular Science

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

G-B0ZQSMMP2T