Kapıkulu ocaklarının daimi ve paralı piyade ordusu Yeniçeriler, 464 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun temel askeri gücünü oluşturdular. Savaş meydanlarındaki pervasız kahramanlıkları ve 17. yüzyıldan itibaren barış zamanındaki barbarlıklarıyla tanındılar. Okul kitaplarımızda ”Yükseliş Devri” zamanlarında övdüğümüz Yeniçerilerin sonraki olumsuz hallerine pek değinilmedi. Bugün Aksaray- Yusufpaşa’da Et Meydanı’nı çevreleyen yüzlerce koğuş, oda, çardak, kerevet, mutfak, ahır örüntülü bir bekar mahallesinde konuşlanmış Yeniçeriler gündelik hayatta nasıllardı*

Yabancı tarihçileri de araştırmaya dürten baş konulardan biridir Yeniçerilik. Çünkü Avrupa Devletleri orduları ”Osmanlılığı” ve ”Türklüğü” kitlesel boyutta ”Janissaries/Janiser” kimliğiyle savaş alanlarında tanışmışlar, savaştan memleketlerine dönenler Türk’ü ve Osmanlı’yı yüz yüze çarpıştıkları Yeniçerileri anımsayarak anlatmışlardı.
Tabi o anlattıkları gözü dönmüş savaşçılar soyca Sırp, Bulgar, Hırvat, Macar, Alman ve Fransızdı. Yeniçeriler ve Tekmil Kapıkulları, Avrupa köylerinden devşirilip ve savaşlarda tutsak edilip eğitilen gençlerdi. 17. yüzyıl sonuna kadar bu durum değişmedi.

Yeniçeriler En Gözde Olanlardı.
Kapıkulu-Yeniçeri ayrımına gelince, Muharif ve teknik sınıfları bulunan Kapıkulu ocaklarının birincisi, daimi ve paralı piyade ordusu konumundaki Yeniçeri Ocağı idi. Merkezde ve yaya savaşırlardı. Yeniçeriler mevcutları ve kışlalarının İstanbul’un merkezindeki oluşuyla da birinci sıradaydı.
İkinci sıradaki kapıkulları ise Sipahilerdi. Sayıca az ama saygındılar. Silahdarlar, Cebeciler, Topçular, Top arabacılar, Aşağı bölükler ve Acemi Oğlanlar da Kapıkulu sınıfıydı.

Yeniçeriler Neden Barbar Damgası Aldı.
Avrupa’daki ”Barbar Yeniçeriler” imajı aslında savaş meydanında değil de İstanbul’da iken Yeniçerilerin yaptıklarından dolayı oluşmuştur. 17. yüzyıldan sonra Yeniçerilerin devletin payitahtında, çarşıları, iskeleleri, hatta sarayı tehdit altında tutan ” Hassa Ordusu” gerçekte düzen düşmanı, bozguncu, soyguncu, başedilmez bir güruh haline dönüştüler.
Sonunda yukarıda bahsettiğimiz Et Meydanı topçu başı ateşleriyle yerle bir edildi. Bu kolları haçlı dövmeli bozguncuları dağıtmış ve kaçan bozguncular farklı çevrelerde tek tek halkın yardımı ile yakalanıp infaz edilmişti.
Kaynak: Bugünü Anlamak İçin Tarih