Kayıp Şehir Atlantis

0

Kayıp Şehir Atlantis

Kayıp şehir Atlantis efsanevi bir kıta parçası olarak “kayıp” olduğu iddia edilen bir adadır ve genel olarak gelişmiş olan ve dünya barışı getirebilecek kadar bilgeye sahip olan ütopik bir toplum olarak düşünülmektedir. Atlantis fikri nesiller boyunca hayalperestleri, okültistleri ve Yeni Çağcıları (New Age) büyüledi.

1800’lerde mistik Madame Blavatsky Tibetli gurulardan Atlantis hakkında öğrendiğini iddia etti; bir yüz yıl sonra da psişik Edgar Cayce Atlantis’in (antik ve kristallerden güç alan ileri bir medeniyet olduğunu da belirterek) 1969 senesinde keşfedileceğini iddia etti.

1980’lerde Yeni Çağ mistik J.Z. Knight Atlantis’i Ramtha adında 35.000 yaşındaki savaşçı bir ruhun aracılığıyla öğrendiğini iddia etti. Atlantis konusunda binlerce kitap, magazin ve website bulunmaktadır ve hala popüler bir konudur.

Kayıp şehir Atlantis

Atlantis’in Kökeni

Zamanın sislerinde kaybolmuş efsanelere ait kökenlerin aksine, Atlantis hikayesinin ne zaman ve nerede ilk kez ortaya çıktığını biliyoruz. Bu hikaye Platon’un M.Ö. 330 zamanında yazılmış olan ”Timaeus” ve ”Critias” adlı iki diyaloğunda anlatılmıştır. Günümüzde Atlantis barışçıl bir ütopya olarak tasvir edilse de Platon’un masalında anlattığı Atlantis daha farklıdır. Arkeoloji profesörü Ken Feder Frauds, Myths and Mysteries: Science and Psuedoscience in Archeology (Sahtekarlıklar, Mitler ve Gizemler: Arkeolojide Bilim ve Sahtebilim) adlı kitabında hikayeyi şu şekilde özetlemektedir:

“Teknolojik açıdan gelişmiş ancak ahlak açısından çökmüş kötü bir imparatorluk -Atlantis- güç kullanarak Dünyayı ele geçirmeye çalışmaktadır. Karşısında duran tek engel ise göreceli olarak ruhsal açıdan saf, ahlaki açıdan prensipli ve bozulmaz olan bir grup insandır, yani eski Atinalılar. Ezici farkların üstesinden gelerek Atinalılar kendilerinden çok daha güçlü olan düşmanlarını sadece ruhların gücüyle yenmeyi başarırlar. Bu kulağa tanıdık geldi mi? Platon’un Atlantik diyalogları resmen ‘Star Wars’ın eski Yunan versiyonudur.”

Propaganda olarak, Atlantis efsanesi suya batan bir medeniyetten çok kahraman Atinalılar hakkındaydı. Eğer Atlantis gerçekten var olsaydı ve bugün keşfedilseydi, yerlileri bizleri öldürmeye çalışıp hepimizi köle haline getirmeye çalışırlardı. Platon’un hikayeleri için bir komplo cihazı olarak Atlantis’i uydurduğu açıktır çünkü Dünya’nın hiçbir yerinde Atlantis’e ait herhangi bir kayıt bulunmamıştır. Hala bir sürü kaybolmamış Yunan yazıtları bulunmaktadır ve mutlaka birilerin (en azından yanından geçen birisinin) böylesine muazzam bir yerden bahsetmesi gerekirdi. Platon’dan önce Atlantis hakkındaki efsaneler üzerine herhangi bir kaynaktan hiçbir kanıtın var olduğu görülmemiştir.

Atlantis

“Kayıp” Kıta

Bir kurguya dayandığı açık olsa bile, birçok insan yüzyıllar boyunca bu mitlerin arkasında bir çeşit gerçeğin yattığını iddia etmiştir ve Atlantis’in nerede bulunabileceği konusunda tahminlerde bulunmuşlardır. Birçok sayıda Atlantis ”uzmanı” aynı gerçeklerden hareket ederek Dünya’nın her tarafında kayıp kıtanın bulunduğunu belirtmişlerdir. Her biri kendi kanıt ve argüman türlerine sahip olarak adaylar şu yerleri saymıştır: Atlantik Okyanusu, Bolivya, Türkiye, Almanya, Malta ve Karayip.

Ancak Platon Atlantis’in nerede olduğu konusunda gayet açıktır: “Okyanus için gemilerin geçebileceği bir zaman vardı; ağzın önünde, siz Yunanlıların söylediği gibi ‘Herakles’in Sütunları’ (yani Herkül), Libya ve Asya’nın birleşiminden daha büyük bir ada bulunmaktadır.”

Diğer bir deyişle ”Herkül’ün Sütunların” (yani Cebelitarık Boğazı, Akdeniz’in ağzı) ötesinde Atlantik Okyanusunda bulunmaktadır. Buna rağmen Atlantik’te ya da başka hiçbir yerde bulunmamıştır. Son on yıllar içerisinde oşinografi ve okyanus taban haritalanmasındaki gelişmelere rağmen Atlantis’in hiçbir izine rastlanmamıştır. İki milenyum boyunca okuyucular derinlerde bir yerde batmış bir şehir ya da kıta olduğuna dair düşünceler barındırmaları anlaşılabilir bir şeydir. Dünya’nın okyanusların derinliklerinde bir sürü gizem bulunmasına rağmen, Dünya’nın tüm oşinografların (deniz bilimcilerin), denizaltı dalgıçların ve derin deniz seviyelerine inen sondaların ”Libya ve Asya’nın birleşiminden daha büyük” bir karayı nasıl gözden kaçırdıkları akıl almazdır.

Dahası, tektonik levhalar Atlantis’in var olmasının imkansız olduğunu göstermektedir. Ülkeler kaydıkça, deniz tabanı zamanla kısalmanın aksine yayılmıştır. Kısacası, Atlantis’in batacağı herhangi bir yer yoktur. Ken Feder’in de not ettiği gibi “Jeoloji açıktır; Platon’un Atlantis’i yerleştirdiği bölgede bu kadar büyük bir yerin batabileceği herhangi bir yer bulunmamaktadır. Bununla beraber, modern arkeoloji ve jeoloji bizlere kesin bir karar sunmaktadır: Atlantik bir kıta yoktu ve Atlantis adında yüce bir medeniyet yoktu.”

Yanlış Tercümelerden Üretilen Mit

Atlantis’i gizemli yapmanın (ve bir zamanlar gerçek bir yer olduğunu iddia edebilmenin) tek yolu kökeni açıkça ahlaki bir masalı olduğu gerçeğini görmezden gelmek ve Platon’un hikayesindeki detayları değiştirerek ya hata dışı olabilmesi ya da aldatabilme niyetiyle asıl gerçeğin onunla beraber saklı kaldığını iddia etmektir. Platon’un eserindeki çeşitli detaylara yapılan eklemelerle, ihmallerle ya da yanlış tercümelerle öne sürülen herhangi bir yer onun sunduğu bilgilere ”sığdırılabilir”.

Yine de L. Sprague de Camp’in Lost Continents (Kayıp Kıtalar) adlı kitabında not ettiği gibi “Platon’un hikayesindeki tüm detayları değiştirip Platon’un hikayesine sahip olduğunuzu iddia edemezsiniz. Bu sanki efsanevi Kral Arthur’un gerçelte Kleopatra olduğunu söylemek gibidir. Tek yapmanız gereken Kleopatra’nın cinsiyetini, ulusunu, dönemini, huyunu, moral karakterini ve diğer detaylarını değiştirmeniz gerekir ve böylece benzerlik o zaman açıkça görülür.”

Atlantis efsanesi yakıtını toplumun uzun süredir kayıp bir ütopya fikrine duyduğu ilgi ve hayal gücünden alarak hala yaşamaya devam ediyor. Ancak ”kayıp şehir Atlantis” hiçbir zaman kayıp değildi. Her zaman olduğu yerdeydi, o da Platon’un kitaplarıdır.

Peki Kayıp Şehir atlantis nerede?

1. Atlantis, Karadeniz kıyılarında

Bu teori, Atlantis’in bir kurgu olduğunu savunuyor. M.Ö 5600’lü yıllarda, Karadeniz şimdiki büyüklüğünün yarısıydı. Bununla birlikte, o zamanlar yaşanan seller birçok medeniyeti yok etti. Bu yüzden bu teori Atlantis hikayesinin Karadeniz çevresindeki gerçek olaylardan esinlenilerek yaratıldığını söylüyor.

2. Girit Uygarlığı’nın hikayesi

Son yıllarda ortaya çıkan düşüncelerden biri, Atlantis efsanesinin aslında Yunan adalarında parlak bir dönem geçiren Girit (Minos) medeniyetinin hikayesine benziyor oluşu. Medeniyetin en gösterişli günlerini, çeşitli felaketler takip etmiş (yangınlar, depremler vb.) ve sonunda bu zengin uygarlık yok olmuştu. Bu teoriye inananlara göre Girit Uygarlığı’nın başına gelenler Atlantis’i yaratmış olabilir.

3. Atlas Okyanusu’na doğru…

Atlas Okyanusu çok derindir ama elbette kıyıdan çıkar çıkmaz bu derinlikle karşılaşmayız. Giderek derinleşir. Kelt Denizi’nin bir parçası olan bu sığ alan, Atlantis’in konumu olarak düşünülüyor. Neticede, Kelt Denizi’nin dalgaları üstüne kurulan Atlantis, su seviyesi yükseldiğinde yok olacağından; bu konum Atlantis’in hikayesiyle örtüşüyor.

4. Medeniyetin beşiği Endülüs, kayıp şehir olabilir mi?

National Geographic’ten bir ekip, Atlantis’in Endülüs olduğuna dair kanıtlar bulduğunu iddia etti desek? Bu ilginç fikir bir süre tartışmalara neden oldu. Neyse ki binlerce yıllık gizem henüz çözülemedi ve ekip hala Atlantis’in peşinde iz sürmeye devam ediyor.

5. Deniz Kavimleri

Deniz Kavimleri, Erken Tunç Çağı’nın çöküşüne neden olan gizemli bir gruptu. Akdeniz çevresinde birçok medeniyete yayılmışlar ve yıkıma neden

olmuşlardı. Günümüzde hala Deniz Kavimleri’nin kökenine dair kesin bir bilgi bulunmuyor. Bu durum, Deniz Kavimleri’nin Atlantisliler olduğuna dair düşünceleri pekiştiriyor.

Yazan: Benjamin Radford

Kaynak: Bu yazı LiveScience sitesinden birebir çevrilmiştir. ve nolm.us

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

G-B0ZQSMMP2T