Binlerce ton taşıyabilen yük gemileri, büyük oldukları kadar da teknik bakımdan karmaşıklar.
Yük gemilerinin birden çok çeşidi var ve her biri farklı malları özel biçimde taşımada uzman. Fakat genelde şu üç özelliklerine bakarak yük gemilerini diğer gemilerden ayırt edebilirsiniz.
Bunlardan ilki, yüklerin gemiye konmasında ve çıkarılmasında ya da derin yük ambarına yerleştirilmesinde uzmanlaşmış statik kaldırma platformları, yani güverte vinçleri. Bunların da iki türü bulunuyor: Yana monte edilmiş tekli kollar (bunlar genelde hidrolik bir tabanın üstünde dönüyor) ya da ters U biçimindeki vinçler ki, bunlar da iki sabit ray üzerinde yatay olarak hareket ediyor.
Yük gemilerinin bir diğer ayırt edici yanı, tahmin edilebileceği gibi, koca yük ambarlarına sahip olmaları. Bunlar genelde güvertenin tam ortasında yer alsa da, bazen ek yük bölmeleri oluyor ve geminin birkaç katını kaplayarak yalıtımlı, dev bir depolama alanı sağlıyor. Konteynırlar güverte vinçleri ya da limandaki vinçler ile ambara indiriliyor.
Yük gemilerini ayırt eden bir diğer şey de özellikle yüksüz olduklarında göze çarpan büyüklükleri. Bu tasarım, yüklü olduklarında taşıyabildikleri muazzam yükü dengelemeye yarıyor gövdenin büyük kısmı su altında kalıyor. Bu da tam yük altında manevra yaparken stabilite sağlıyor.
Yük Gemileri Nasıl Su Yüzünde Kalıyor?
Kütle: Gemideki yükün ağırlığı, geminin ağırlık merkezine (G) etkiyor. Gemi düzken bu, doğrudan geminin orta noktasında yer alıyor.
Kaldırma: Yükün ağırlığı, geminin gövdesinin taşırdığı suyun kuvvetiyle dengeleniyor. Bu da geminin kaldırma kuvveti merkezinden yukarı etkiyor.
Denkleşme Merkezi: Gemi yana yatınca kaldırma kuvveti merkezi yana kayıyor ve eğilmeyi telafi ederek geminin stabil kalmasını sağlayan bir denkleşme merkezi oluşturuyor.
Kaynak: How It Works