Olası Bir Nükleer Kazada Yapılması Gerekenler

0

Tokyo Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma sonucunda yayınlanan bu yeni çalışmada bilim adamları olası bir nükleer kazanın üstesinden gelmek için etkili yöntemler ortaya koymuşlardır.

Ülkemizde açılacak olan Mersin-Akkuyu, Sinop-İnceburun(3. olarak Kırklareli-İğneada’ya da açılacağı söylentisi var.) nükleer santrallerinin ve Ermenistan’da, Türkiye’ye çok yakın bir konumda bulunan Metsamor Nükleer Santrali bilinen en eski ve güvensiz reaktör modelleriyle oluşturabileceği zararların tedirginliği hepimizin üzerinde biraz vardır. Tokyo Üniversitesi’nde yapılan araştırma sonucunda çıkan etkileyici sonuçlar dünyanın en tehlikeli enerji üretimi yoluna bir çözüm olabilir mi acaba?

Bir nükleer santral kazası meydana geldiğinde ve radyoaktif madde açığa çıktığında, çevredeki insanları mümkün olduğunca çabuk tahliye etmek hayati önem taşır. Bununla birlikte, yayılan radyoaktif materyalin nereye yerleşeceğini hemen tahmin etmek zor olabilir ve bu da çok sayıda insanın rakyoaktiviteye maruz kalmasına neden olur.

Tokyo Üniversitesi’ndeki bilim adamları, nükleer sızıntılardan sonra radyoaktif maddelerin en çok hangi bölgelere dağılacağını tahmin edecek ve bu sayede etkili tahliye planlarının oluşturulmasına ve sızıntılara karşı insanların minimum zararla etkilenmesine zemin sağlayacak bir araç geliştirdiler. Ekip, yayılan radyoaktif materyalin 30 saat öncesinden nereye iniş yapacağını doğru bir şekilde tahmin edebilecek bir bilgisayar programı oluşturdu. Bunun için rüzgar modellerine dayanan hava durumu tahminlerini kullandılar.

[minima-related r=”1″ id=””]

Bu araç, 2011 yılında Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde gerçekleşene benzer bir başka nükleer kazanın meydana gelmesi durumunda tahliye planları ve diğer sağlık koruyucu önlemlerin kolayca uygulanmasını sağlayabilir. araştırma ekibi, radyoaktif emisyonların yol alacağı muhtemel rotayı tahmin etmek için önceki hava durumu modellerine ilişkin verileri işleyip kullanabilen, “machine learning” adı verilen yapay zeka formuna dayalı bir sistem oluşturdu.

Takao Yoshikane’nin ağzından: 

“Yeni araç ilk olarak belirli bir noktadan serbest bırakıldığında radyoaktivitenin nerede dağılacağını tahmin etmek için hava durumuyla ilgili çok sayıda verinin kullanılmasıyla eğitildi. Daha sonraki testlerde, araç saçılmanın yönünü en az % 85 doğrulukla tahmin edebildi. diğer yandan daha tahmin edilebilir ve kesin hava durumu modellerinin olduğu kış aylarında bu oran %95’e kadar yükseldi.”

[minima-related r=”1″ id=””]

Bu yaklaşımın doğruluğunun 30 saati aşkın süre zarfında düşmemesi, afet senaryoları için son derece önemli çünkü bu durum yetkililere en çok etkilenen bölgelerdeki tahliye planlarını düzenlemeye ve belirli alanlarda insanların taze ürün yemekten kaçınmak ve potasyum iyodür (radyoaktif sızıntılarda havadaki radyoaktif iyoda karşı korunmak için kullanılır) almak konusunda rehberlik etmek için zaman kazandırıyor ve bu da vücut tarafından alınan radyoaktif izotopların emilimini önemli ölçüde azaltıyor.

Kaynak:www.sciencedaily.com

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

G-B0ZQSMMP2T