Görsel Efektler (VFX)

0

Bir James Bond filmindeki patlamalar, Doctor Strange’in ellerinden çıkan ışınlar, Will Smith’in Alaattin’in Sihirli Lambasından çıkan cine dönüşmesi. Bütün bunlar görsel efektler sayesinde mümkün oluyor. Plastik maske taktığı belli olan canavarlar ve süper kahramanlar uçarken görülen ipler artık tarihte kaldı.

Günümüzün sinemasında görsel efektler sayesinde her şeyi gerçekmiş gibi göstermek mümkün. Bir filmde görsel efektleri kullanmanın iki yolu var. Ya fiziksel olarak uygulanıyor ya da film çekildikten sonra üzerine bilgisayarlarla oturtuluyor. Patlamalar ve akrobatik hareketler gibi fiziksel efektler film setinde gerçekleştiriyor.

Görsel efektleri (Visual Effects- VFX) oluşturmak için ise çekilen sahneler bilgisayara veriliyor ve kare kare üzerine oturtuluyor. Görsel efektler sahnenin ışığını değiştirmekten tüm sahneyi fantastik bir gezegene taşımaya kadar uzanan uçsuz bucaksız imkanlarla dolu bir dünyanın kapılarını açıyor.

CGI Nedir?

Bilgisayarla Üretilmiş Görüntüler (Computer-generated imagery – CGI) bir tasarımcının ürettiği herhangi bir çizimi veya nesneyi bir film sahnesine entegre etmektir. Üç boyutlu bir CGI modeli üretmek için nesnenin küçük bir fiziksel modelini yapıp daha sonra onu dijitalleştirme yöntemi kullanılabilir. Günümüzde CGI ile imkansızı başarmak mümkün.

Bilgisayara aktarılan görüntüler birleştirildikten sonra filmde kullanılacak nihai model ortaya çıkıyor. Modelin dokusu, rengi ve ışıklandırması ayarlanıyor, bu sırada filmin genel ambiyansına uygun olmasına dikkat ediliyor. CGI model hareket ettirilecekse, her parçası birbirine dijital olarak bağlanıyor. Bu bağlantı sağlandıktan sonra animatörler bu modeli film sahnesinin içinde aynen bir kukla ustası gibi hareket ettirebiliyorlar. Bir CGI karakter tamamı animasyon olan bir filmde farklı, filmin üzerine bindirilecekse farklı şekilde canlandırılıyor. Filmdeki canlı oyuncular, o karakter sanki oradaymış gibi rol yapmak zorunda. Aynı şekilde, montaj masasında CGI karakterler de oyuncuların bu tepkilerine karşı normal tepki verecek şekilde canlandırılıyorlar.

Yeşil Ekranın Arkasında

Görsel efektlerin yapılabilmesini mümkün kılan şey, çekimlerde kullanılan yeşil ekran. Bu yeşil ekran TV’lerde hava durumu sunumları sırasında da kullanılıyor. Bu yönteme chroma keying (renk anahtarlama) adı veriliyor. Özel efektler eklenirken görüntüyü işleyen bilgisayar belli bir rengi “yok sayıyor”. Bu renk sahnenin türüne göre mavi ya da yeşil oluyor.

Film karesindeki o renkteki her şey kaldırılıyor ve yerine bilgisayar tarafından üretilmiş grafikler konuyor. Filmi çekerken oyuncular o renk bir şey giymiyorlar veya arka planda o renkte bir nesne olmuyor. Gerçek hayatta çekim yapmanın çok zor, pahalı hatta imkansız olduğu yerler veya tamamen sanatçının hayal gücü ile üretilmiş mekanlar için renk anahtarlama kullanılarak oyuncular oraya gitmiş, orada yaşıyormuş gibi gösterilebiliyor.

Duman Ve Ateş

Duman, ateş veya su özel efekt sanatçılarını en çok zorlayan ögeler. Dijital olarak çizilmesi çok zor olduğundan Houdini gibi yazılımlar kullanılarak sahnenin üzerine ekleniyorlar. Tasarımcılar yazılımın içinde binlerce minik parçacık tanımlıyor ve her parçacığın hareketini, şeklini ve rengini ayrı ayrı ayarlıyor. Bu sayede yangın, kum fırtınası veya şelale gibi ögeler filmlere sonradan eklenebiliyor. Aynen bir CGI karakteri yaratmaya benzer bir süreç olan parçacık efektlerinde de sanatçının parçacıkların doğal hareketini oluşturmak için tüm hareketin her anını adım adım tanımlaması gerekiyor.

Beden Değiştirme

Hareket yakalama (motion capture) tekniği sayesinde Avatar’daki Pandoralılar veya Güzel ve Çirkin’deki Canavar gibi karakterler hayat buldu. Gerçek dünya ile dijital dünyayı birleştiren üç boyutlu hareket yakalama sayesinde çekimlerde hareket eden aktörler filmde sanal karakterlere dönüşüyor. Bu dönüşümü gerçekleştirmek için çekimlerde oyunculara küçük noktalarla kaplı özel giysiler giydiriliyor.

İzleme noktaları adı verilen bu noktalar sayesinde oyuncunun bedeninin tüm hareketleri kaydedilebiliyor. VFX işlemi sırasında bu noktalar kullanılarak örneğin Yüzüklerin Efendisi’ndeki Gollum gibi bilgisayar tarafından yaratılmış olan karaktere can veriliyor. Hareket yakalama tekniği ile sadece tüm beden değil, bedenin bir kısmı, örneğin eller veya yüz, VFX işlemi sırasında değiştirilebiliyor.

Görsel Efektin Tarihçesi

Görsel efekt dünyasının kilometre taşlarından bazıları.

1973: Michael Crichton’ın Westworld filminde ana karakterin “robovision”ı, ilk 2 boyutlu CGI örneği idi.

1976: Westworld’ün devamı olarak çekilen Futureworld’de ilk 3B bilgisayar grafikleri kullanıldı. Filmdeki androidin elleri ve kafası dijitaldi.

1977: Star Wars IV filmindeki Ölüm Yıldızı’na saldırı hazırlığı sahnesinde ilk 3B ızgara grafiklerini gördük.

1982: Tron filmindeki ışık yarışları sinema perdesinde şimdiye kadar görülmüş en uzun ve detaylı 3B CGI sahnelerdi.

1985: Pixar’ın dijital ve gerçek dünyayı birleştiren Young Sherlock Holmes filminde camdan bir savaşçı yer alıyordu.

1989: İlk CGI su efektlerini The Abyss filminde gördük. Su şekil değiştirerek bir insan yüzü görünümü alıyordu.

Kaynak: How It Works

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

G-B0ZQSMMP2T