Dünyanın dört bir yanındaki dar sokak pistlerinde heyecan verici tekerlek savaşları yaşanıyor. ABB FIA Formula E Şampiyonası, motor sporlarındaki yeni elektrikli çağın öncüsü. 11 takım ve 22 pilot, beş kıtaya yayılan 12 şehirde şampiyonluk unvanı için yarışıyor. Kullandıkları tamamen elektrikli ve tek kişilik yarış arabaları, takım taktiklerini ve sürücü becerilerini öne çıkaracak şekilde tasarlanmış.
Her bir “ePrix” yarışı 45 dakika sürüyor. Puanlar ilk ona girenlere dağıtılıyor. Pol pozisyonu ve en hızlı tur için de ek puanlar veriliyor. Şehir içindeki yarış pistleri sayesinde yarış severler aksiyona her zamankinden daha yakın oluyor. Oyunlaştırma ise şampiyonaya eğlenceli unsurlar katıyor: Örneğin “FANBOOST” ile hayranlar sevdikleri sürücülere oy vererek onların performansını artırabiliyor.
Ama bu sadece bir yarış değil. Formula E üreticileri, elektrikli taşıtlar için en yeni batarya ve güç aktarma organları (motor dahil olmak üzere otomobilin hareket etmesini sağlayan parçalar) geliştirmek üzere araştırma-geliştirme faaliyetlerine yatırım yapıyor. Amaç, dünya genelinde kirli fosil yakıtlardan daha temiz taşımacılığa geçişi hızlandırmak. İşin ilginç yanı şu ki Formula E’ye katılan üretici sayısı, dünyadaki tüm benzer yarışlardan daha fazla. Dünyanın tamamen elektrikli ilk şampiyonası, taşıt teknolojilerindeki yenilikleri de ateşledi.
5. sezonda ikinci nesil (Gen2) araçlar ilk kez yarıştı ve önceki sezonlara kıyasla önemli performans artışları görüldü. Karbon fiber şasinin ve örtülü ön tekerleklerin fütüristik görünümü, yenilenen batarya ve güç çıkışıyla birlikte Formula E’yi daha hızlı ve daha heyecan verici bir yarış formatına dönüştürüyor. Bu gelişmeler sayesinde 5. sezonda ilk defa her sürücü tek bir araçla yarışıyor. Önceki sezonlarda, yarışın ortasında şarjı dolu başka bir araca geçmek gerekiyordu.
Kaynak: How It Works