200 yılda atomun yapısını anlama konusunda büyük bir mesafe kat ettik; Atomun Evrimi Ve Atomların Doğuşu…
Katı Bir Küre (1803)
Atomları ilk tanımlayan John Dalton oldu. Dalton atomlarının bölünemeyeceği düşünüyordu.
Doğruluk: Dalton farklı atomların farklı özelliklere sahip olduğunu fark etti. Ancak içlerinde daha küçük atom altı parçacıklar olduğunu keşfedemedi.
Erikli Puding (1904)
J. J. Thomson elektronları keşfetti ve onları kullanarak keşfetti ve onları kullanarak yeni bir model üretti. Artı yüklü bir kürenin içinde olduklarını düşündü, aynen bir meyveli kekteki meyve parçacıkları gibi.
Doğruluk: Bu model atomların daha küçük parçacıklar içerdiğine işaret ediyordu. Ancak kurulan yapı hatalıydı. Teoride çekirdek yoktu.
Nükleer (1911)
Ernest Rutherford atomlara küçük parçacıklar çarptığında çoğunun içinden geçtiğini gördü. Bu da atomun büyük kısmının boşluk, ortasında ise küçük bir çekirdek olduğunu düşündürdü.
Doğruluk: Artı yüklü bir çekirdek ve çevresinde dönen eksi yüklü elektronlar. Şu anda atomu böyle tanımlıyoruz. Ancak Rutherford elektronların hareketini yakalayamamıştı.
Bohr Modeli (1913)
Niels Bohr’un modelinde elektronlar yörüngelerde dönüyor. Çekirdekten sabit bir uzaklıkta sabit enerji seviyelerine sahipler.
Doğruluk: Bohr modeli küçük elementlerin neden radyasyon yaydığını ve emdiğini açıklayabiliyor. Ancak elementler ağırlaştığında bu modelde problemler çıkıyor.
Kuantum (1926)
Erwin Schrödinger yörüngelerin dairesel yollar değil olasılık bulutları olduğunu ve bu bulut içerisinde bir elektronu bulma olasılığının yüzde 90 olduğunu öne sürdü.
Doğruluk: Günümüzde en güncel atom modeli budur. Elektronları olasılık bulutları içinde düşünerek atomaltı parçacıkların davranışını açıklayabiliyoruz.
Atomların Doğuşu
Büyük Patlama 13,8 milyar yıl önce evreni yarattı. İlk anlarda çok sıcak ve yoğundu, hiçbir parçacık yerinden kımıldayamıyordu. Kuarklar ve elektronlar ortaya çıktığı anda yok oluyordu. Evren genişleyip soğudukça bu temel parçacıklar kararlı olmaya başladılar. Sonra kuarklar bir araya gelerek proton ve nötronları oluşturmaya başladı. Dakikalar içinde birleşen bu ikili ilk atom çekirdeğini oluşturdu.
Evren 380.000 yıl sonra biraz daha soğudu ve ve ilk hidrojen atomu oluştu. Asıl sihir bundan sonra başladı. Çekim kuvveti atomları kümeler halinde toplanmaya zorladı. Bu kümeler büyüdükçe içlerinde oluşan basınç arttı. Atom çekirdekleri o kadar yakınlaştı ki, birbirine kaynamaya başladı. Bu da ilk yıldızın doğumuna yol açtı. Bu dev nükleer fırınlar o zamandan beri atom çekirdeklerini birbirine kaynatıyor ve çevremizde gördüğümüz farklı elementleri üretiyor.
Kaynak: How It Works