Antibiyotik Kıyameti

0

Hastalıkların tedaviye bağışıklık gösterdiği bir geleceğe doğru mu gidiyoruz?

Çok büyük bir problemimiz var. İnsanlık tarihinin başladığı günden beri mikroskobik organizmalarla sürekli bir savaş içindeyiz. Tam kazandık derken, tekrar geri geliyor ve aslında yenilmediklerini gösteriyorlar.

Tifodan tüberküloza, en yıkıcı hastalıkların bazılarının nedeni bakteriler ve bizler 1920’li yıllara kadar onlara karşı savunmasızdık. Alexander Fleming’ in penisilini buluşu ile onlara karşı kullanabileceğimiz çok güçlü bir silaha sahip olduk.

Antibiyotikler bakterilerin bölünmesini engelliyor veya direkt olarak öldürüyor. Onlar sayesinde bir zamanlar ölümcül olan bazı enfeksiyonları tedavi edebildik, karmaşık ameliyatlar gerçekleştirebilir olduk, yiyecek seri üretiminde inanılmaz rakamlara eriştik. Ama onları o kadar çok kullandık ki, bakteriler artık antibiyotiklerin huyunu suyunu öğrenmeye başladı.

Bu minik organizmalar saatler içerisinde çoğalabiliyor ve her çoğalmada genetik kodlarında minik değişiklikler yapabiliyorlar. Bazı değişiklikler bir işe yaramıyor, ancak zaman zaman yanlışlıkla yaptıkları bir hata bakterilerin antibiyotiklere karşı daha fazla direnç göstermesine neden olabiliyor.

Antibiyotik görevini yapıp tüm bakterileri öldürdükten sonra, genetik kodu değişmiş ve canlı kalmış olan bu şanslı bakteri hemen bölünmeye başlıyor ve kurduğu koloni ilaçlara karşı daha dirençli bir hal alıyor. Üst üste yinelenen bu işlem sonunda elimizde hastalıklara bağışık bir süper bakteri kalıyor.

Daha da kötüsü, bakterilerin bu faydalı genleri sadece kendisi gibi olanlarla değil, komşularıyla da paylaşabilme yeteneğine sahip olması. Genetik kodlarını plazmid adı verilen DNA halkaları şeklinde ayırabiliyor ve komşularıyla değiş tokuş edebiliyorlar. Bu sayede komşu bakteriler de söz konusu antibiyotiğe karşı direnç kazanmış oluyor. Bu taktiği kullanarak gelişen birkaç bakteri kolonisi, günümüzde bilinen tüm antibiyotiklere karşı dirençli! Tıp dünyasında mikroskobik seviyede bir savaş sürüyor dersek yalan söylemiş olmayız . İlaç dünyasının geleceği pamuk ipliğine bağlı!

Süper Bakteri Sıralaması

MRSA 

Methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA) süper bakteriler arasında en kötü şöhretli olanıdır.

VRE

Vancomycin-resistant  Enterococcus (VRE) bakterisi en güçlü antibiyotiklere karşı bile bağışıklık kazanmış bir bakteri türüdür. Vancomycin genelde menenjit ve MRSA gibi ciddi enfeksiyonlarda kullanılan bir antibiyotiktir.

MDR-TB

Multi-drug-resistant Mycobacterium tuberculosis (MDR-TB). Bu bakteri günümüzde tüberküloz tedavisi için kullanılan en güçlü iki antibiyotik olan Rifanpicin ve Usoniazid’den etkilenmiyor.

KPC

Klebsiella pneumoniae carbapenema. KPC türü bakteriler 2000’li yılların başlarında ilk defa ABD’de ortaya çıkan yeni bir problem. Tedaviye karşı bağışıklık geliştirmede çok başarılılar ve savunma hattımızın son silahı olan Carbapenem antibiyotiğini parçalayan bir enzim üretebiliyorlar.

Ne Yapılması Gerekiyor?

Gelecek nesiller için işe yarayacak, etkin antibiyotiklerin hazırlanması gerçekten çok zorlu bir görev. Artık bakterilere elimizdeki en iyi silahları görme imkanı vermememiz gerekiyor. Veterinerler ve doktorlar çok gerek olmadıkça antibiyotik kullanmamaları yönünde uyarılıyor. Ayrıca antibiyotik kullanımı öncesi hastalar üzerinde detaylı testler yaparak, kullanılacak olan antibiyotiğin hastalığı tamamen öldüreceğinden emin olmaları isteniyor. Hastaların ise kendilerini iyileşmiş hissediyor olsalar bile verilen antibiyotiklerin tamamını kullanmaları, böylece vücutta kalan son bakterilerin de öldüğünden emin olmaları gerekiyor.

Çiftçiler hastalıkları kontrol altına almak için antibiyotik kullanımı yerine sürülerini temiz ve aşılı tutmaları için teşvik ediliyor. Hükümetler ve kamu kuruluşları antibiyotik kullanımını katı kurallara bağlamaları ve yakından izlemeleri için baskı altında tutuluyor, hastaların doğru antibiyotiklere ulaşabilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Medikal araştırma sektörü bu bakterileri yok edecek yeni ilaçlar üretmek için yarışıyor. Her hastalıkla antibiyotik kullanarak mücadele etmek yerine, silahımızı doğru yerde, doğru zamanda kullanmayı seçmeliyiz.

Kaynak: How It Works

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku

G-B0ZQSMMP2T