Doğal afetler, doğanın kendiliğinden meydana getirdiği ve insanlara zarar veren olaylardır.
Başka bir ifade ile can ve mal kaybına yol açan doğal olaylardır. Afetin ilk özelliği doğal olması, ikincisi can ve mal kaybına neden olması bir diğeri ise çok kısa zamanda meydana gelmesi ve son olarak da başladıktan sonra insanlar tarafından engellenememesidir.
Bu afetler, jeolojik (deprem, heyelan, yanardağ patlamaları) ve meteorolojik (sel, çığ, fırtına, kuraklık, orman yangını, hortum) gibi çeşitli türlere ayrılabilir.
Ayrıca, teknolojik ve insan kökenli afetler de önemli sonuçlar doğurabilir. Doğal afetlerin özellikleri ve sonuçları, toplumlar üzerinde derin etkiler bırakmaktadır.
Jeolojik Doğal Afetler
Jeolojik doğal afetler, yer kabuğundaki hareketler ve süreçler sonucunda meydana gelen olaylardır. Bu tür afetler, genellikle aniden gerçekleşir ve büyük can ve mal kaybına yol açabilir. Depremler, heyelanlar ve yanardağ patlamaları gibi olaylar, yer altındaki enerji birikimi veya malzeme hareketleri nedeniyle ortaya çıkar. Bu afetlerin etkileri, yerleşim alanları üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabilir ve hazırlıksız yakalanan topluluklar için ciddi tehditler oluşturur.

Deprem
Deprem, yerkabuğundaki kırılmalar sonucunda ani olarak meydana gelen titreşimlerin, dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzünü sarsma olayıdır.
Yerkabuğu, magma üzerinde yüzen levhalar tarafından sürekli hareket halindedir. Kıtaların hareketi ve plato sınırlarında oluşan sürtünmeler, kinetik enerjinin aniden boşalmasına yol açarak depremlere neden olur. Yer katmanlarında oluşan şok dalgaları, bu doğa olayının temelini oluşturur.
Depremin oluşumunu, deprem dalgalarının yeryüzünde nasıl yayıldığını, ölçüm aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini inceleyen bilim dalına “Sismoloji” denir. Sismoloji, depremlerin anlaşılması ve tahmin edilmesi açısından kritik bir öneme sahiptir.

Heyelan
Heyelan, yerçekimi, eğim, su ve diğer kuvvetlerin etkisiyle, kaya veya dolgu malzemesinden oluşan bir yamacın aşağı ve dışa doğru hareketidir.
Kayalardan, döküntü örtüsünden veya topraktan oluşan kütlelerin, çekimin etkisiyle yerlerinden koparak yer değiştirmesi heyelan olarak adlandırılır.
Heyelanlar, yer yüzünde sıkça meydana gelen ve yaygın bir kütle hareketi türüdür. Bazı heyelanlar büyük bir hızla gerçekleşirken, bazıları daha yavaş bir şekilde meydana gelir. Büyük heyelanlar, topografyada derin izler bırakarak çevre üzerinde önemli değişikliklere yol açabilir. Türkiye’de en fazla görülen heyelanlar, özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yoğunlaşmaktadır.

Yanardağ Patlamaları
Yanardağ, magmanın (yüksek basınç ve sıcaklıkla erimiş kayalar) yeryüzüne püskürdüğü coğrafi yer şekilleridir. Güneş sistemindeki kayalık gezegenlerde birçok yanardağ bulunmasına rağmen, bu olgu genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür.
Ancak, sıcak nokta yanardağları önemli istisnalar teşkil eder. Yanardağların incelendiği bilim dalına “volkanoloji” denir.
Örneğin, Endonezya’nın Java Adası’ndaki Semeru Yanardağı, aktif bir yanardağ örneğidir. Magmanın silika içeriği düşükse (%52’den az), lava “mafik” olarak adlandırılır ve püskürürken çok akışkan hale gelerek uzun mesafeler kat edebilir.
Mafik lav akışının iyi bir örneği, İzlanda’nın coğrafi merkezindeki Büyük Thjórsárhraun akıntısıdır; bu akıntı yaklaşık 8.000 yıl önce bir püskürme yarığı tarafından oluşturulmuştur.
Meteorolojik Doğal Afetler (Hava Olayları)
Meteorolojik doğal afetler, atmosferde meydana gelen aşırı hava olaylarıdır ve genellikle insan yaşamı, tarım, altyapı ve ekosistem üzerinde ciddi etkilere yol açabilir. Bu tür olaylar arasında kasırgalar, hortumlar, sel, kar fırtınaları, kuraklık ve aşırı sıcaklık dalgaları bulunur.
Meteorolojik doğal afetler, iklim değişikliği ve insan faaliyetleri gibi faktörlerden etkilenerek sıklık ve şiddet bakımından artış gösterebilir. Bu afetlerin önceden tahmin edilmesi ve etkilerinin azaltılması, acil durum yönetimi ve toplumların dayanıklılığı açısından büyük önem taşır.

Sel
Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve “sel” adı verilen bir doğal felakete neden olur.

Çığ
Çığ, farklı nedenlerden dolayı dağdan aşağıya doğru kayan büyük kar kütleleridir. Bol kar yağışı olduğunda, taze kar tabakasının alttaki eski tabakayla iyi kaynaşmaması sonucu,rüzgarın kaldırdığı büyük bir kar kitlesinin aşağı inerek alttaki kar tabakası üzerinde kayması sonucu, ve bir hayvan veya kayakçının oynak kar tabakasını çiğneyerek harekete geçirmesi sonucu çığ oluşabilir.

Fırtına
Hızlı esen rüzgar kendi kuvvetinin yanında çevresini de etkiler. Öncelikle estiği denizde veya okyanusta suları kabartarak büyük dalgalar oluşturur. Fırtınaya yakalanan yelkenli tekneler, herhangi bir liman ya da marinaya sığınamayacak kadar açıktaysalar, fırtınaya hazırlık yapmaları gerekir. Şiddetli rüzgara karşı yapılacak en etkili önlem, yelkene camadan vurmaktır. Bunun anlamı yelkenin alanını küçülterek, rüzgardan daha az faydalanmaktır. Bu şekilde rüzgarın tekneyi bayıltıcı etkisinin birazda olsa önüne geçilmiş olunur. O da yetmiyorsa teknedeki ana yelken indirilir ve ön yelkenle (flok veya cenova) seyire devam edilir.

Kuraklık
Bir bölgede nem miktarının geçici dengesizliğin kaynaklana su kıtlığı olarak tanımlanabilen kuraklık, doğal bir iklim olayıdır ve herhangi bir zamanda ve yerde meydana gelebilir. Kuraklık genellikle yavaş gelişir ve sıklıkla uzun bir dönemi kapsar. Kurak iklimlerin hüküm sürdüğü yerlerdeki hayvanlar ve bitkiler, nem eksikliğinden ve yüksek değişkenlikteki yağıştan dolayı olumsuz etkilenirler.

Orman Yangını
Orman yangını, doğal ya da insani sebeplerden ortaya çıkan ormanların kısmen veya tamamen yanmasıdır. Yıldırım düşmesi,yanardağ patlaması ve yüksek sıcaklık gibi doğal sebeplerle çıkan yangınlar ve sigara, tarımsal ürünler nedenli çıkan insan kaynaklı orman yangınları vardır. Ormanların yanması ekolojik olarak bir çok zarara sebep olur. İklim değişikliği ve kuraklık başlıca sonuçlardır.

Hortum
Hortum, kümülus bulutları ile bağlantılı olarak silindir şekilinde dönerek gezen bir rüzgâr türüdür. Bu “hortum” bulutlardan yere kadar uzanır ve büyük yıkıcı güce sahip olan bir doğa felâketidir. Hortumlar hakkında bir bilimsel teori ilk olarak 1917 yılında Alfred Wegener tarafından üretilmiştir ve bu teori günümüzde de doğru olarak kabul edilmektedir. Bir denizin ya da gölün üzerinde meydana gelen bir hortum, yerden emdiği sular ile bir “Su hortumu” oluşturur.
Teknolojik Afetler
- Sınai Patlamalar
- Baraj Patlamaları
İnsan Kökenli Afetler
- Yangınlar
- Hava, Su, Çevre Kirlenmeleri
- Ulaşım Kazaları
Afetin Özellikleri Ve Sonuçları
- Çeşitli güç ve genişlikte olurlar,
- Alt yapıyı bozarlar,
- Şok tesiri yaparlar,
- Ölüm, sakatlık ve öksüz kalma gibi sonuçlar doğururlar,
- Bulaşıcı ve salgın hastalıkların çıkmasına neden olurlar (tifo, tifüs, sarılık vb. ),
- Yörenin ekonomik yapısını bozarlar,
- Devletin planladığı yatırımları geciktirirler.
Kaynak: icisleriafad.gov.tr